4# Tarık 7, Sperm bel ile kaburga kemikleri arasından atılır mı diyor?
Soru: Tarık 7. ayette, sperm bel ile kaburga kemikleri arasından atılır diyor mu? Bel ile kaburga arasından çıkan ve atılan sıvı nedir? Kuran’a göre sperm nerede üretilir? Meninin bel ile kaburgalar arasından atılması ne demektir? Bildiğimize göre meni (sperm) karın boşluğunda değil testislerde üretilir. Sperm bel ile kaburga kemikleri arasından atılır ifadesi bilime aykırıdır. Bunun açıklaması nedir?
Cevap: Bel ile kaburga arasından çıkan ve atılan sıvının ne olduğunu anlamak için, Tarık 7 ayetine önündeki ve sonundaki ayetlere beraber bakalım.
5- İnsan neden yaratıldığına bir baksın:
6- Kuvvetle atılan bir sudan yaratıldı.
7- O, bel ile kaburga kemikleri arasından çıkar.
8- O (Allah), onu tekrar döndürmeğe kādirdir. (Tarık: 5-8)
ayetin kelimelerine bakalım:
Hulika min mâin dâfikın.
hulika : yaratıldı
min : den
mâin : su, sıvı
dâfikın : kuvvetle atılan
Su kelimesi meni demek değildir, geniş anlamlıdır
Tarık 7 ayetindeki “su” kelimesinden Kuran tefsircileri “meni” olduğu anlamını çıkarmışlar ve Kuran meallerine de çoğu zaman “meni” olarak girmiştir.
Oysa Tarık 7 ayetindeki ifade meni olsaydı, Kıyame-37 ayetinde olduğu gibi direk “meni” olarak söylenebilirdi. Bu kelime Arapçadan Türkçemize geçmiş ve kullanılan bir kelimedir.
Kıyame-37 (O, dökülen meniden bir damla değil miydi?)
e lem yeku : olmadı mı, değil mi
nutfeten : nutfe, bir damla
min meniyyin : meniden
yumnâ : akıtılan, dökülen
Tekrar Tarık suresine dönelim
Tarık 5. ayette “İnsan neden yaratıldığına bir baksın” derken konu insandır,
ayette “Kuvvetle atılan bir sudan yaratıldı” derken konu fışkırarak atılan sudur,
ayette “ bel ile kaburga arasından çıkar ” derken konu yine sudur.
ayette ise “onu tekrar döndürmeye kādirdir” derken kıyamet günü insanın yeniden yaratılışından bahsedilmektedir.
Bel ile kaburga arasından çıkan ve atılan sıvı nedir?
Bel ile kaburgalar arası bilindiği gibi karın boşluğudur ve bu karın boşluğunda pek çok organ vardır. Kuran bize üreme suyunun bu organlarda yapıldığını haber veriyor.
Tarık 7 ayetinde herhangi bir cinsiyet açıkça verilmemiş, yani belirtilen suyun hangi cinsiyetin suyu olduğu belirtilmemiş. Erkeklerden bahsettiğini anlamamız için özel bir sebep yok. Hatta erkeğin suyu olsaydı Kıyame 37 ayetinde olduğu gibi meni diyebilirdi.
Şimdi kadınlarda çocuk oluşum mekanizmasının başlangıcında cinsiyet suyu oluşumuna ve fışkırarak atılmasına bakalım: Kadın üreme organlarından yumurtalık (ovaryum) üzerinde ayda bir defa follikül (içi su dolu baloncuk) oluşmakta ve bu follikül içindeki su arttığı zaman folikülü patlatarak içindeki yumurta (ovum) hücresini Fallop tüpüne doğru hızla fırlatmaktadır. Aşağıda bu olayın resmi konulmuştur. Baloncuktaki bu patlama sonucu meydana gelen “tazyikle fırlatılma olayı” sayesinde yumurta hücresinin gideceği yere ulaşması sağlanmış olur. (1, 2)
Bu olay erkeğin meni suyunun içinde sperm hücrelerinin tazyikle rahime doğru atılmasına benzemektedir. Kadında da erkekte de cinsiyet hücreleri üreme suyu (sıvısı) içinde tazyikle rahime doğru atılır. Üreme sıvısı içinde atılan eşey hücreler rahimde buluşur ve döllenme meydana gelir.
Kadınlarda bu üreme suyu nadiren de olsa tazyikle atılmaz ve yumurta hücresi tutunma yerine yani rahime varamayıp annenin karın boşluğuna düşer ve farklı noktalara tutunabilir, bu olaya ise dış gebelik denir. (3) Dış gebeliğin oluşması için folikül içinde sıvı basıncının artması ve ani bir patlama ile suyun fışkırarak rahime doğru atılması gerekir.
Kuran’ın indiği dönemde hücre veya ovum diye bir kavram Dünya’da olmadığı için en basit ve anlaşılır haliyle su ifadesi kullanılmıştır. Kuran zaten çok detaya girmez.
Bel ile kaburgalar arasından atılan su meniye indirgenemez
Tarık 7 ayetini “sperm bel ile kaburga kemikleri arasından atılır” diye anlamak için bir cinsiyet belirtmesi lazımdı fakat ayet bir cinsiyet belirtmemektedir. Spermde de bir suyun içinde yüzen sperm hücreleri vardır ve tohumlamayı bu sperm hücreleri yapar, tıpkı kadının suyundaki ovum hücresi gibi. Fakat biz nasıl ki sperm için su lafını kullanabiliyorsak ve insan bu sudan yaratıldı dememiz normal ise aynısını kadının suyu içinde söyleyebiliriz. Yani kadının suyu içindeki bir hücre yavruyu oluştursa bile genel anlamda yavrunun bu sudan oluştuğunu söyleyebiliriz. Çünkü aynı kullanımı zaten spermde de yaparız.
Öyleyse bu ayet sperm bel ile kaburga kemikleri arasından atılır dediğini düşünmemiz için zorlayıcı bir neden yoktur. Bir meselenin alternatif açıklamaları varsa o meselenin bilimle ters düştüğü yargısına varılamaz.
Sulb ve teraib nedir
Ayette sıvının sulb (omurganın alt kısmı) ile teraib (kaburga) arasından çıktığı belirtiliyor. Sulb bel bölgesi omurgası demektir. Sulb aynı zamanda nesil, soy, döl veya zürriyet de demektir. Mesela “Kimin sulbündensin?” demek, kimin zürriyetisin, çocuğusun veya neslisin demektir. Yani sulb, cinsel organların başladığı bel omurgası bölgesidir.
Sulb kelimesi omurganın başlangıcından yani kuyruk sokumu hizasından başlayan bel bölgesini anlatır, teraib’e kadar yani göğüs kemiklerine kadar olan bölgeyi kapsar ki bu bölge karın boşluğu demektir ve yumurtalık (ovaryum) bu sınırlar içindeki karın boşluğu arasında bulunur. Aşağıdaki şekilde bu bölgenin alanı kırmızı dikdörtgen ile belirtilmiştir. Bu bölge yumurtalıklar da dahil tüm karın boşluğu organlarını barındırır
Bel ifadesi ne anlama geliyor?
Anatomik olarak ayette herhangi bir problem olmadığını yukarıda gösterdik. Şimdi gelelim konunun ikinci ve asıl boyutuna. Asıl konu şu ki bu ayette anatomik olarak kesin sınırlar vermek amaçlanmamıştır.
Kuran’daki “bel ve kaburgalar arasından” ifadesi genel ve deyimsel bir ifadedir. Yani yukarıdaki şekillerde çizdiğimiz gibi milimi milimine kesin anatomik çizgi sınırları anlatmayı amaçlamamaktadır. Çünkü insanların anlayabileceği bir gündelik dil kullanılmıştır, tıptaki gibi anatomik bir dil değildir. Gerçekte genel hatlarıyla kasıklardan kaburgalara kadar tüm alan anlaşılır. Örneğin Türkçede de “eline, diline, beline sahip ol” diye bir atasözü vardır ve oradaki bel kelimesi kasık bölgesini anlatmaktadır, anatomik çizgiler verme amacında değildir. İşte Kuran’daki bu bel ifadesi de kasık bölgelerinden kaburgalara kadar cinsel organların konumlanışını anlatmaktadır.
Zaten ayeti erkekler için bile düşünseniz Kuran spermin fışkırarak çıktığı yere bel ile kaburgalar arası dediği için ve spermin de penisten fışkırarak çıktığı o zamanda dahi bilindiği için demek ki oradaki bel lafzı kasık (penis) bölgesini anlatan genel bir ifadedir. Çünkü erkekte spermin fışkırarak atıldığı yer penistir. Fışkırarak çıktığı yer olduğu için ayet testisten değil penisten bahsediyor olduğu anlaşılıyor. Penisin olduğu yer de gündelik genel ifadelerle beldir. Kısaca ayette bel ile kaburgalar denmesinin nedeni cinsel organların belde konumlanmış olması, kadın suyunun çıkış yerinin ise kasıkların üstündeki alanda olmasıdır [6, 7]. Tarık 7 ayeti üreme organlarının bulunduğu bu alanı genel ifadelerle açıklamıştır.
EK: Elmalılı tefsiri de bunu açıklamıştı
Müfessir Elmalılı’nın tarık 7 ayetinin tefsirindeki ifadelerini de [4] koyalım ki bu suyun kadının cinsiyet suyu olma gerçeğinin bizden daha önce düşünüldüğünü de belirtmiş olalım:
“Öte yandan ulûkun yani döllenmenin meydana gelmesinde kadından da bir maddenin iştirak edip katıldığı daha sonra çocuğun anaya da benzemesi durumlarının ortaya çıkmasından da anlaşılmasına ve hadiste de bunun kadın menisinin katılıp üstün gelmesinden olduğunun söylenmesine dayanılarak katılan etkili veya etkiyi kabul eden bir unsurun dahi nazar-ı itibara alınması gerekmiştir ki bu unsur kadının bezr (tohum) veya büyeyza (yumurtacık) tabir olunan ve döllenen yumurtacığıdır. Kadının suyunun bir meni gibi sayılması rahmin üstünde “mebiz” denilen yumurtalıktan çıkan bu yumurtacıklar dolayısıyladır. “Suyun tamamından çocuk olmaz.” hadisi gereğince çocuk erkek suyunun tamamından değil bir kısmından olduğu gibi, kadın suyunun da hepsinden değil, bu yumurtacığındandır….. .”
Kuran neden açıkça kadın suyu demedi?
Daha önce 75 nolu yazımızda açıkladığımız gibi Kuran’ın bazı ayetleri müteşabihtir. Müteşabih benzeşen demektir. İlk devir müslümanlarının anlayışlarına benzeşir, yani onların anladıkları bir manaya benzer fakat gerçek manası bilim devrinde bilimsel bilgilere tam uyar. Bu yüzden Ali İmran 7 ayetinde alimler o ayetlerin manasını bilirler denmiştir. İşte bu Tarık 7 ayeti de ilk devir müslümanlarının anlayışlarına benzeşir. İlk devir müslümanları bu ayetten kendilerine göre bir anlayış çıkarmıştır fakat gerçek manası bilimle anlaşılmaktadır, bilimsel verilere tam uymaktadır. Ayette spesifik ifadeler kullanmayıp herhangi bir cinsiyetten bahsetmeyişi, hatta başka ayetlerde meni derken bu ayette meni demeyişi bu ayetin kadınlardan bahsetmesini de mümkün kılıyor. Yine bebeğin anne karnındaki oluşumlarından bahseden diğer ayetler de olduğu için bu ayetin kadınların suyundan bahsetmiş olması garipsenecek bir durum değildir. Müteşabih ayetlerin gerçek manasının bilim asrında anlaşılması da zaten Kuran’ın haber verdiği bir gerçektir. (Bkz: 75# Kuran apaçıksa neden tefsir var? Müteşabih ayetler ne demektir?)
Özetle: Bel ile kaburgalar arasından atılan sıvı
Ayet sperm bel ile kaburga kemikleri arasından atılır dememektedir, sıvı atılır demektedir ve cinsiyet vermemektedir. Ayette belirtilen bel ile kaburgalar arasından atılıp da insanın oluşumunu sağlayan sıvı kadın üreme organlarından olan ovaryum (yumurtalık) sıvısına tam uymaktadır.
Kuran burada bel ile kaburgalar arasından sıvı çıkar derken bilinmeyen bir meseleye işaret etmiştir ki bu meselenin doğru çıkması bir mucize olarak görülmelidir. Bu mesele ise kadın ovaryumundan fışkırarak çıkan ovaryum sıvısıdır.
Ayrıca Kemiklere et giydiriyoruz ayetini açıklayan 84 nolu yazımızı öneririz.
Not: Ayetlere yapılan alternatif açıklamaları çürütmeyi sevmiyorum ama fark ettim ki o açıklamaların yanlış olduğunu göstermesem de bazı okuyucularım tarafından o yorumlar bana sürekli dikte ediliyor. Bu ayetlerde de “O, bel ile kaburga kemikleri arasından çıkar.” ayetindeki “O” lafzının insan demek olduğunu, insanın bel ile kaburgalar arasından çıktığını söylüyorlar. Oysa biraz düşünmek lazım ki insan bel ile kaburgalar arasından ancak sezaryen ameliyatı ile çıkabilir. Çünkü insanın yaratıldığı yer zigot olarak başlayıp embriyo ve bebek olarak devam eden süreçte anne karnıdır, yani bel ile kaburgalar arasıdır ama çıktığı yer burası değildir, vajinal kanaldır. İnsan bel ile kaburgalar arasından ancak sezaryen ameliyatı ile çıkabilir.
Yukarıdaki hareketli resim kadın yumurtalığının patlayıp suyunu rahime doğru fışkırtmasını gösteriyor. Videonun tamamı aşağıda.
KAYNAKLAR ve İLERİ OKUMA
Drake, R., Vogl, A. W., & Mitchell, A. W. (2009). Gray’s Anatomy for Students E-Book. Elsevier Health Sciences.
Netter, F. H. (2014). Atlas of human anatomy, Professional Edition E-Book: including NetterReference. com Access with full downloadable image Bank. Elsevier Health Sciences.
İmir, G., Dinç, S., Yenicesu, C., Çetin, M., Yıldız, Ç., Yanık, A., & Güvenal, T. (2007). Dış Gebelik Olgularının Klinik Bulgu ve Tedavilerinin Değerlendirilmesi. CÜ Tıp Fakültesi Dergisi, 29, 113-118.
M. HAMDİ YAZIR, HAK DİNİ KURAN DİLİ, TARIK 7 TEFSİRİ.
Wu, B., & Feng, H. L. (Eds.). (2019). Embryology: Theory and Practice. BoD–Books on Demand.
Pereira, L. V. (Ed.). (2012). Embryology: Updates and Highlights on Classic Topics. BoD–Books on Demand.
Wellner, K. (2012). A History of Embryology (1959), by Joseph Needham. Embryo Project Encyclopedia.
https://youtu.be/1J1wT3KmXKs
Yorumlar
Yorum Gönder